Homo hominis lupus

Bencilliğin vücûd bulmuş halidir gözlerimin içine bakman. Göz bebeklerime çekilen mil gibisin, Oysa görüp göreceğim, içinin olmayışıymış. Uzanıp önce elimi tuttun, itiverdin sonra çekilip, Kaldım bıraktığın yerde, bakadurdum hayatın soluk tenine. Bir doğası yoktu aşkın yüzüme üflenen soluğunun, Bilmediğim, bir ruhunun da olmadığıydı. Kuytu bir kasnakta sıkı örülmüş bir nazdın [...]

Yazan |2022-12-20T09:59:06+00:0020 Aralık 2022|Uncategorized|

In-tentio / Aramızdaki Şey

Çok uzattım yaşamayı, biliyorum. Bilmediğim, seni nasıl seviyor olmaklığımdı. Olmadığım zamanlardaki yoksunluğum, Kokumun tenindeki izlerini örtmek içindi – maya. Sonra telaşla baktım da sana, Dingin ve sessiz süzülüyordu sözlerim yanaklarından. Çok uzaktım yaşamaya, biliyorum. İçim dışıma küsmüştü, Dışım neredeydi kimse bilmiyordu. Ölümün Eros’tan, yaşamın Thanatos’tan öğrenecek nesi vardı? Apriori seviyordum seni, aposteriori terkediyordun beni, [...]

Yazan |2022-12-13T21:25:03+00:0013 Aralık 2022|Uncategorized|

doğada insomnia

insana yolculuğumun son gününde itiliverdim gemiden sırtımda ses dolu bir çantanın baharat kokusuyla umudun son sıçrayışıydı bilincimin gri hücrelerine süzülen o doğa’l ışık kırıldı bir görünüp optik bir yanılsama olarak elektrikler kesildi çalışamadım örtmenim sorular da beklemediğim yerden geldi hem yaşlanmış zihnimin hem de tozlu odalarında yitip giden uzun ve artık yaşanmış itiş kakış bir [...]

Yazan |2022-12-06T21:26:06+00:006 Aralık 2022|Uncategorized|

İnsan zamandır…

Kızım öleli bir yıl oluyor. Siz bana ilk seanslarımızdan birinde, ben bu acının dayanılmaz olduğunu söylediğimde, beynin biz isteyelim istemeyelim kendini (benliğimizi) korumak için acıyla ilgili duyu reseptörlerimizi duyarsızlaştırdığını, bu nedenle her şeyin ilâcının zaman olduğuyla ilgili bir inancın var olduğunu söylemiştiniz. Anlaşılmadığımı, daha doğrusu acımın o kadar da ciddiye alınmadığını düşünüp azıcık kızmıştım size [...]

Yazan |2022-10-30T10:37:26+00:0030 Ekim 2022|Felsefe, Psikoloji|

Orhan, Melih ve Oktay…

“Hayat bir sokak köpeğinin başıboş dolaşmasıdır.“ der Garip akımının en uzun yaşayan şairi Melih Cevdet Anday. Yedikule İstanbul’un en eski ve yoksul semtlerinden biridir. Sokaklarında yaz boyu bağırış çağırış içinde onlarca çocuk oynar ve boz renkli müflis sokak köpekleri de apartman ve otomobil gölgelerinde uyuklamaya çalışır. O sokak köpekleri gün dönmeye başlayıp da güneş altında [...]

Yazan |2022-10-15T09:14:32+00:0015 Ekim 2022|Uncategorized|

Ayşe ile Edip – Ödipal Bir Aşk Hikayesi

Sokak beyazı iki kedinin ödipal aşk hikayesi şimdi anlatacağım. Narin, uzunince bacaklı, poposu omuzlarından daha yukarıda, evin uzun koridorunda kesinlikle duvara sürtünerek yürüyen, böylece kendini vahşi hayvanların saldırısından koruyan Ayşe öykünün dişi kahramanı. Edip ise hantal, kısa bacaklı, şişman, biraz aptal, koridoru ortalayarak yürüyen, Ayşe’nin üzerindeyken, onun çıkardığı zevk hırıltılarını her defasında bir tehdit olarak [...]

Yazan |2022-09-21T19:06:56+00:0021 Eylül 2022|Psikoloji|

Birden Anladım, Eksik Olan Şiirdi Hayatımızda…

Çok düşündüm. İçinde bulunduğum bireysel ve toplumsal ruh halini hangi şair daha iyi anlar diye. Edip mi, Turgut mu?   “aslında buydu beni geliştiren, aşksızlık!.. aşksızlık büyütür beni yeni bir aşka doğru ve öyle sanıyorum ancak birkaç yıl sürer insanın sebepli umutsuzluğu”   Önce Turgut geldi. Açtı kapıyı, ruhumun elinden tuttu ve sakinleştirdi beni. Ama [...]

Yazan |2022-02-11T21:47:31+00:0011 Şubat 2022|Uncategorized|

“Sende Kalan Eşyalarım”

Dolabın kapağını her açtığımda gömleklerimin arasına sıkışmış yazlık elbiseni görüyorum, görmezden gelmeye çalışarak. O elbiseyi giyerken sırtından dökülen ipeğin hışırtısı… Hayranlıkla sana baktığımı bildiğin için yüzüne yerleşen çapkın umursamazlık… Seni bir daha dolabın önünde telaşla dolanıp, “Giyecek hiçbir şeyim yok!” diye söylenirken göremeyeceğim. Aradın ve bende kalan eşyalarını istedin. Kütüphanenin üstündeki küçük heykelcik, oturmuş ayak [...]

Yazan |2022-02-09T11:57:18+00:009 Şubat 2022|Psikoloji|

Artık Utanmıyorum!

İnsan yazdığı yazının nasıl bir etki yarattığını çoğunlukla bilemiyor, eğer okur onu herhangi bir yolla haberdar etme isteği ya da ihtiyacı duymazsa. Aslında tabii ki üç aşağı beş yukarı tahmin de edebiliyor, Türkiye’deki insan kalitesini bildiği için. Örneğin Adem ile Havva arasındaki ilişkiyi keyifli bir aydınlanma hikâyesi olarak anlatmaya çalıştığım bir yazımda, elma ağacını bilgi [...]

Yazan |2022-01-27T14:51:34+00:0027 Ocak 2022|Uncategorized|