Sokrates – 4

Sofistlerle birlikte Sokrates de, antik Yunan’ın dini inançlarının, ahlâk ilkelerinin bilginin önündeki en büyük engel olduğunu görmüştü. Doğa filozoflarına bir süre ilgi göstermiş olmasına rağmen, ortaya attıkları fikirleri düşünce sistemi içinde ona doğru gelen bir yere oturtamadığı için, kısa sürede doğayla ilgilenmekten vazgeçmiştir. Dikkatini insana, insanlar arasındaki ilişkiyi belirleyen ahlâka çevirerek, felsefeyi Cicero’nun daha sonra [...]

Yazan |2018-11-22T22:31:17+00:0022 Kasım 2018|Felsefe|

Sokrates – 3

Zor bir hayat yaşamış olan Sokrates, İÖ 470 yılında Atina’nın Alopeke demos’unda bir taş ustası ya da heykeltıraş olan Sophroniskos’un oğlu olarak dünyaya geldi. Babasının gelirinin çok da az olmadığını varsayabiliriz, çünkü geleneksel zihin ve beden eğitimi aldı Sokrates. Annesi Phienarete’nin bir süre ebelik yaptığı iddia edilir. Ama bunu Platon’un, diyaloglarda Sokrates’in diyalektiğine etkili bir [...]

Yazan |2018-11-22T21:48:47+00:0022 Kasım 2018|Felsefe|

Sokrates – 2

Yazılı tek bir sayfa bile bırakmadı ardında Sokrates. Belli bir Sokratesçi felsefe de söz konusu değildir. Bütün bunlar göz önüne alındığında tüm zamanların en önemli filozofu olma şansı aslında çok azdı, eğer Platon olmasaydı. Bir yanda Pythagoras gibi kendi düşüncesini yaymak istemeyen, ezoterik ve dogmatik felsefe yapan bir agrafi söz konusuydu, öte yanda Sokrates’in başını [...]

Yazan |2018-11-22T17:49:22+00:0022 Kasım 2018|Felsefe|

Sokrates – 1

“(Sokrates’in) hayatı herkesin gözü önünde geçiyordu. Sabahları sohbet edilen yerlere ya da gymnasionlara, genç erkeklerin çıplak olarak spor yaptığı spor alanlarına gidiyordu; pazar yerlerinin insanlarla dolu olduğu zamanlarda, onu da mutlaka oralarda görebilirdiniz. Günün geri kalan zamanında insanlar nerede toplanıyorsa, o da orada oluyordu. Ve çoğunlukla konuşuyordu, isteyen herkes onu dinleyebilirdi.” Gerçekçi olmamız gerekirse, üşengeçler, [...]

Yazan |2018-11-22T15:00:08+00:0022 Kasım 2018|Felsefe|

Kurtarılmış bölge

Psikiyatriye ilgim 16 yaşında Freud, Frankl, Adler, Reich ve Jung okumalarımla başladı. 16 dediğime göre yıl 1983 filan olsa gerek. O zamanlar Payel Yayınevi Freud’un, Reich’ın eserlerinin çevirilerini yayınlardı. Maalesef öztürkçe furyası abartılı bir haldeydi. Maalesef diyorum, çünkü Bertan Onaran’ın Wilhelm Reich’ı, Şemsa Yeğin’in Sigmund Freud’u çevirirken kullandıkları kelimeler akla zarardı. Hangi kelimeyi hangi kavram [...]

Yazan |2018-11-15T12:57:34+00:0015 Kasım 2018|Felsefe, Psikoloji|

Normalin psikiyatriyle savaşı…

İsviçre’de psikiyatr olarak çalışmaya başladığım 90’lı yılların sonlarında göçmenlere en fazla konulan tanılardan biri uyum bozukluğuydu. ‘Uyum bozukluğuna bağlı uzamış depresif episod’ tam adıyla. Bu tanı aynı zamanda, bu kişilerin çalışamayacakları ve bundan dolayı malulen emekli olabilecekleri anlamına geliyordu. Normal değillerdi yani. Ama uyum bozukluğu olarak adlandırılan tanı aslında bir hastalık mı? Artık normal olmama [...]

Yazan |2018-11-13T21:42:51+00:0013 Kasım 2018|Felsefe, Psikoloji|

Hayatın mağara alegorisi…

Özgür ve lüks bir hayatımız var artık. Öneminin farkında değiliz ama öyle. Örneğin sabah duş almak istediğimizde su sıcak akıyor. Kime ulaşmak istesek bir telefon mesafesinde. İstediğimiz müziği Spotify’dan bedava dinleyebiliyoruz. Netflix’te keyfimize göre dizi bulabiliyoruz. Şiir okuyabiliriz. İlhan Berk mi, yoksa Salah Birsel mi olacağına biz karar verebiliriz. Bir kitapçıya gider ve Azra Erhart’ın [...]

Yazan |2018-11-13T13:02:24+00:0013 Kasım 2018|Felsefe, Psikoloji|

Normalin sınırları…

Normal olan ruhsal olarak sağlıklı mıdır? Soruyu başka türlü de sorabiliriz gerçi. Ruhsal olarak sağlıklı olan her zaman normal midir? Yazar, gazeteci H. G. Wells’in ‘Country of the Blind’ adlı hikayesidir. Genç bir adam Malaya’da yolunu kaybeder ve bütün üyelerinin kuşaklardan beri doğumsal olarak kör olduğu bir kabileyle karşılaşır. Kabiledeki herkes gözleri kör olmayan bu [...]

Yazan |2018-11-13T10:59:41+00:0013 Kasım 2018|Felsefe, Psikoloji|

İnsan kimdir?

İnsan bir şey, bir nesne olsaydı, onun ne olduğunu sorar ve onu bir nesneyi tanımlar gibi tanımlayabilirdik. Oysa insan doğada var olan bir şey ya da endüstriyel bir ürün olmadığından onun ne olduğundan bahsedemiyoruz. Doğru soru, onun kim olduğudur. Buna rağmen birçok insan kendinin kim olduğu sorusuna ne olduğunu söyleyerek yanıt veriyor. İşçiyim diyor, doktorum, [...]

Yazan |2018-11-12T16:45:28+00:0012 Kasım 2018|Felsefe, Psikoloji|

Normalin anormalle sınavı…

Ali Püsküllüoğlu’nun Türkçe sözlüğüne baktığınızda, normal kelimesinin normlara uyan anlamına geldiğini görürsünüz. Peki anormal nedir? Aynı sözlüğe göre o da normlara uymayandır. Hiç zahmet etmeyin, yabancı sözlükler de aynı şekilde tanımlıyor bu iki sözcüğü. Bu totoloji karşısında eli ayağı bağlanıyor insanın. Bir sözcük diğerinin olumsuzu olarak tanımlandığında gerçek bir tanımdan yoksun kalmış oluyorsunuz. Normalin tanımının [...]

Yazan |2018-11-12T16:53:33+00:0012 Kasım 2018|Felsefe, Psikoloji|